[EN]
Kara. An
42’/1998/Single Screen Video Installation/Digital Video/Black&White
How do the famous scene of the Ankara Railroad Terminal in the film of Joseph Mankiewicz entitled as “5 Fingers” and inspired by the Ankara days and memoirs of Cicero Moyzisch, [known as the most dangerous secret agent of the 2nd World War], and the railroad terminal in the film of Muzaffer Aslan, which is an adaptation from the novel of Esat Mahmut Karakurt written in a way as a reply to the memoirs of Moyzisch and entitled as Ankara Express and the ecliptic editing of the German experimental video artist, Peter Roehr [committed suicide at the age of 24 by throwing himself in front of a train in 1968], which was regarded as simulating the repetitive and emblematic scenes of train ride from the platform that he used often in his films and videos, get together in a video installation? All this chasing, the filmic universe full of secret agents gradually turns into the present day Ankara and Turkey.
The Ankara Railroad Terminal has a symbolic place for the cinema in Turkey. The terminal was welcoming a new society in the film of Sergey Yutkevic “The heart of Turkey, Ankara” and the very same Terminal was coming across the Cabbar’s flocks of sheep in the film of Yılmaz Güney which was entitled as “the Herd” and supposedly realized as a response to Yutkevic’s film.
[TUR]
Kara. An
42’/1998/Tek Ekranlı Video Düzenleme/Dijital Video/Siyah&Beyaz
2. Dünya savaşının en tehlikeli ajanlarından biri olarak kabul edilen Cicero Moyzisch’in Ankara anılarından yola çıkarak çekilen Joseph Mankiewicz’in 5 Fingers (5 Kardeş, 1952)’ın meşhur Ankara Garı sahnesi, yine bu anılara cevap şeklinde yazılmış Esat Mahmut Karakurt’un Ankara Ekspresi (1946) romanından Muzaffer Aslan tarafından uyarlanan aynı adlı filmdeki (1970) Gar, 1968 yılında 24 yaşında kendini bir trenin altına atarak hayatına son veren Alman Deneysel Videocu Peter Roehr’in film ve videolarında sıklıkla kullandığı bir trenin perondan kalkışını taklit ediyor denilen ekliptik montajı bir video düzenlemesinde nasıl birleşir? Bütün bu takip, ajanlarla dolu filmik evren bugünün Ankara’sının giderek Türkiye’sinin bir alegorisine dönüşüyor.
Türkiye’de yapılan sinema da Ankara Garı’nın simgesel bir değeri var. Ankara Garı, Sergey Yutkeviç’in Türkiye’nin Kalbi Ankara filminde yeni bir toplumu Ankara’ya taşıyan bir treni karşılarken bu filme sanki cevaben çekilmiş Sürü’de Yılmaz Güney’in (Cabbar’ın) koyun sürülerini de karşısında buluveriyordu.